Gidavitrini.com.tr - Güvenli gıda, tarım ve güncel gıda haberleri

Yöresel ürünlerimiz nasıl kurtulur?

Gıda Ekonomisi

Türkiye’de coğrafi işaret alınacak 3 bine yakın ürün varken, 2010 yılında sadece 129 ürünün coğrafi ürün işaretine sahip olması bizim ayıbımız olsa gerek.

Antalya Ticaret Borsası (ATB), bundan 3 yıl önce Türkiye’nin yöresel ürünler konusundaki zenginliğinin ekonomiye kazandırılması yönünde ciddi bir adım atmış, Nisan 2010 tarihinde düzenlenen 1. Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı’nın fikir babası olmuş, fuarı Türkiye’ye kazandırmıştı.



Fuarda sıkça duyduğumuz şey, yöresel ürünlerin ülkemiz için büyük bir fırsat, ihracat gelirlerini artırmamız için itici bir güç olduğuydu. Tek amaç unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizin hayat bulmasıydı. Öyle de oldu…

Türkiye’de coğrafi işaret alınacak 3 bine yakın ürün varken o yıllarda sadece 129 ürünün coğrafi ürün işarete sahip olması bizim ayıbımız olsa gerek. Peki bu fuardan sonra ne oldu?

Yörelerimiz, ürünlerinin bir değer olduğunun farkına vardı. Antalya Ticaret Borsası’nı çıktığı bu yolda yalnız bırakmayan onlarca borsa, yüzlerce firma bu heyecana ortak oldu. Coğrafi işaret tescili alınmış ürün sayısı 224’e ulaşırken, 250’ye yakın başvuru da tescil için başvurularını yaptı. Yıldan yıla artan coğrafi işaret tescili sayısı ATB’nin ülkemiz adına ne kadar doğru bir adım attığının göstergesi değil mi?



Küçük bir rakam daha ekleyelim. Avrupa Birliği’nde (AB) yaklaşık 2000 yöresel ürün koruma altında. Üreticiler için 20 milyar dolar, perakendeciler için ise 28 milyar dolarlık bir ciro hacmi söz konusu.

Bir de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin bu fuara desteğinden bahsetmeden geçemeyeceğim. Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu her yıl açılışa katılır. Çarpıcı örneklerle fuarın önemini vurgular, mesajlar verir. Yüzlerce peynir çeşidimize rağmen ithal ettiğimiz peynirleri; Türk kahvesi bizim kültürümüzken yabancıların ülkemizde bize allayıp pullayarak sattıkları kahveleri; Ninelerimizin bize yedirdiği pekmezli yoğurtların yerini o doğallıktan uzakta meyveli yoğurtların aldığını söylemişti. Hala kulaklarımda...



Fuarın dördüncüsü için de geri sayım başladı. Forza Fuarcılığın organizesinde, 19-22 Eylül tarihlerinde düzenlenecek fuara 81 ilin, 300’ün üzerinde firmanın katılımı bekleniyor. Türkiye’nin her bir metrekaresi, yöresel ürünleriyle bu önemli organizasyona davetli. ATB Başkanı Ali Çandır’ın bu projeyle ilgili önümüzdeki hedefi fuarı uluslararası alanda hak ettiği yere taşımak. Gerek yurt içi, gerek yurt dışındaki marketlerde yöresel ürünler marketi açılmasına ön ayak olmak. Bir gün bu hayalin gerçekleştiğini de yazmak isterim.

Antalya’ya yolunuz düşerse bu fuara uğrayın derim. Eminim yöresel ürünler zenginliğimiz sizin de başınızı döndürecek.
Seda Tuzlu - dunya.com
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.